31 Temmuz 2009 Cuma

BEDESTENLER

Osmanlı şehirlerinde ticaret mahallerinin merkezinde bedestenler yer almaktadır.Bedesten;Bazzazistan veya Baziztan'dan bozma bir kelimedir.Şarkta hemen her büyük şehirde bez satılmak için yapılmış,sonraları kıymetli mallar ile antika eşyanın alım-satımına tahsis edilmiş olan kapalı çarşılara verilen addır.Şehirlerde,teşkilatlı sanayi ve ticaret gurupları,bu merkezi binaya açılan civar sokaklar üzerinde sıralanmıştır.Diğer taraftan bedestenler,bezzaz yani kumaş satan esnafın oturduğu mahallerdir.Afyonkarahisar'da;1575 tarihli vakıf tahrir defterinde Bezzazistan-ı Cedid ismiyle bir tek bedesten ismi geçmektedir .Ancak yeni bedesten denmesinden bir başka bedestenin varlığı anlaşılmaktadır.Fakat bu bedestenin faal olup olmadığı hakkında bir kayıt bulunmamaktadır.Yeni bedesten'in yarı hissesi Şeyh Abdurrahim (Mısrı)'ye ait olup bedestenden hissesine düşen yıllık 420 akceyi peygamberlerin ve hulefa-i raşidinin ruhlarına Kuran okumak için vakfetmiştir.Bedestenin diğer yarı hissesi ise Şeyh Abdurrahim Mısrı'nin kardeşi Mustafa'ya aittir.Bunun geliri de diğer bazı dükkanlarla birlikte Kuran okumak için vakfetmiştir.Kaynak Afyon Belediye Yayınları

12 Temmuz 2009 Pazar

ANADOLU'DA HAŞHAŞ


Haşhaş Hititler döneminden (M.Ö. 2000 yılları ) beri orta Anadolu'da ekimi yapılmakta olan bir bitkidir.Bu bitkinin Hitit dilimde karşılığı olan Hassikka kelimesinin buğün kullanılan haşhaş kelimesi ile olan yakınlığı çok ilgi çekicidir.Ayrıca bu kelime Hititce uyumak ve teskin etmek kelimeleriylede alakalıdır.Yine Hititlerin zengin ekmek çeşitleri arasında haşhaş tohumu ballı bir ekmek çeşiti bulunmaktadır.Yine milattan önce 333'de ilk Roma Cumhuriyeti çağında basılan şehir sikkeleri arasında Suhutta basılmış buğday başağı ve haşhaş kellesi resmi bulunmuştur.Yine elinde haşhaş kellesi , buğday başağı ve keten bitkilerinden bir demet tutan şehir tanrıçası resmi Emirdağ ve Suhut sikkelerinde vardır.Bu bulgulardan miladdan önce Afyonkarahisar ili bölgesinde haşhaş ekiminin yapıldığı anlaşılmaktadır.Haşhaş yurdumuzun fazla yağışlı Doğu Karadeniz ve fazla sıcak Güney doğu Anadolu Bölgeleri hariç hemen yer yerinde yetiştirilmektedir.Bununla beraber en iyi ekolojisini ise batı geçit ve göller bölgesinde bulunmuştur.Türkiye'de haşhaş ekimi 1933 yılına kadar belirli bir sınırlamaya gidilmeden yapılmıştır.1933 yılından itibaren muhtelif tarihlerde haşhaş ekimine sınırlamalar getirilmiştir.Halen Haşhaş ekimi yedi ilimizde yapılıyorsa'da en fazla ekim alanına Afyon ilimiz sahiptir.Haşhaş ekiminin yasaklanması bölge çiftçisinin ve memleketimizin alehine olmuştur.Türkiye dünya afyon ticaretindeki yerini kaybederken önemli bir döviz kaynağından mahrum kalmış,afyon toplanmasında çalışanlar işlerini kaybetmiş,yasaklanmanın başladığı tarihte kapasitesi 25 bin ton dolayında olan bölgedeki yağhaneler atıl duruma düşmüş,yağ elde edildikten sonra geriye kalan küsbe bölge hayvanlarına yedirilen tek ve önemli yem iken yasakla beraber bu yem kaynağıda ortadan kalkmıştır.Türk çiftçisinden yasakla birlikte büyük fedakarlık beklenirken batı ülkelerinde suni uyusturucuların imal edilmeye devam etmesi ve kaçakcılık piyasasının önlenememesi Türk kamu vicdanını şiddedli bir şekilde rahatsız etmiştir.Kaynak Afyon Belediyesi yayınları

3 Temmuz 2009 Cuma

TÜRBE CAMİİ VE MEVLEVİHANE

Afyon'daki Türbe camii ve Mevlevi hane,1710 yılında bir külliye halinde yapılmışken,geçirdiği yangından sonra 1844 yılında Sultan Abdülmecid tarafından yenilenmiştir.Son onarım 1905 yılında Sultan Abdülhamit ıı, emriyle yapılmıştır.Kuzeydeki cümle kapısından önce şadırvanlı avluya girilir.Avluda önceleri derviş odaları olarak kullanılan odalar yer alır.Merdivenlerle çıkılan kapıdan önce bir solona girilir,sonrada semahane'ye geçilir.Semahanenin solunda türbe bölümü vardır.Türbe Mevlana Celaladdin'in torunlarından AbaPusi Veli,Sultanı Divani Mehmet Çelebi,Hızır Şah Çelebi gibi mevlevi büyüklerinin sandukaları sıralanmıştır.Semahane,aynı zamanda camidir. Mevlevi hanenin en dikkate değer süsleri kalem işleridir.Bu süsleme son yılların örneklerini taşımaktadır.Mevlevi hane ve Camii,19 yy,batıya dönük ve Avrupa etkisinde barok,ampir üslupları karışımı bir üslup içinde inşa edilmiştir.Afyon'da Osmanlı devrine ait Bağ Çeşme,Çavuş başı,Otpazarı,Güdük Minare gibi ve Mescidler,ayrıca Kadın ana Türbesi,Kasım Paşa Hamamı gibi eserler vardır.